Halkçılık
Devrim Tarihimizde uzerinde sıkça durduğumuz, 1924 ve 1961 anayasalarinda bulunan halkcilik kavramı, Ataturk ilkeleri arasinda demokrasi ulkusunun temelini olusturur. Bu ilkenin temel
Egemenligi bir zumre ya da bir aileye baglayan cagdisi bicimlerin yerini alan ve halkin secimle saptadigi bir meclis
Yasalar onunde salt bir esitlik ongoren ve hicbir bireye, hicbir aileye, hicbir sinifa, ayricalik tanimayan bireyler halktandir. Bu nitelikleri tasiyan bireylerin yonetimi ellerinde bulundurmalari halkciligin temel
a. Ulke yonetiminin demokratikligi,
b. Herhangi bir birey ve sinifa ulusun genel haklari disinda ayricalik tanimamak,
c. Sinif kavgasini kabul etmemek gibi ogelerden olusur.
Halkcilik ilkesi, ulusal egemenligi genis halk yiginlarinin ozgur iradesine baglarken oteki ilkelerden soyutlanmadan degerlendirilmelidir. Akilcilik, ozgurlukculuk, ve uygarlikcilik ilkeleriyle cakisan bir ilke olrak halkin olumlu bilimin ve cagdas uygarligin gereklerine gore egitilmesi, yurttaslik bilincinin egitim yolu ile aydinlatilmasi halkciligin temel yontemidir. Turk toplumunun sosyal, kulturel ve ekonomik kalkinmasinin temelini olusturan egitim kalkinmasi milliyetcilik ilkesinin de ana eregidir. Bu bakimdan egitim yoluyla aydinlatilmis halk, ulusal egemenligin guclenmesi ve demokrasimizin yasamasinda halkcilik ile milliyetcilik ilkelerinin aydinliginda tek ve gercek guvencedir.